Öğrenme Güçlüğü Nedir?

Disem – Disleksi Özel Eğitim ve Rehabilitasyon Merkezi

Öğrenme güçlüğü nedir?

(Legasteni – Skolastik Becerilerde Gelişimsel Farklılık)

Öğrenme güçlüğü; zihinsel bir problem olmadığı halde okuma, yazma, dinleme, konuşma, matematik, akıl yürütme gibi alanlarda zorluk yaşamak olarak açıklanabilir. Öğrenme güçlüğünün nedeni kesin olarak bilinmemekle birlikte genetik faktörler, çevre, beyin yapısındaki farklılıklar olası nedenler arasında gösterilebilir. Öğrenme güçlüğü sadece çocuklarda değil aynı zamanda yetişkinlerde de görülebilmektedir.

Amerikan Psikiyatri Birliği tarafından yayınlanmış, mental bozuklukların tanılanması konusunda psikolog-psikiyatristlerin kullandığı ana kaynak olan DSM-V (2013) te ‘’özgül öğrenme bozukluğu ‘’ 3 başlık altında incelenmektedir.

  • 1. Disleksi (Okuma güçlüğü )
  • 2. Disgrafi (Yazılı anlatımda güçlük)
  • 3. Diskalkuli (Sayısal/matematiköğrenmede güçlük)

DSM-V’e göre Özgül Öğrenme Güçlüğü tanı kriterleri

En az 6 aydır süren aşağıdaki belirtilerden en az birinin varlığı ile öğrenme ve okul becerilerini kullanmada güçlük  görülmektedir.

  1. Sözcük okumanın yanlış ya da yavaş ve çok çaba gerektiriyor olması
  2. Okumanın anlamını anlama güçlüğü
  3. Harf söyleme/yazma güçlükleri
  4. Yazılı anlatım güçlükleri
  5. Sayı algısı sayı gerçekleri ya da hesaplama güçlükleri
  6. Sayısal akıl yürütme güçlükleri

Bu belirtileri gösteren çocuklarda değerlendirme süreci çok önemlidir.

Değerlendirme sürecinde çocuğun eksik olduğu alanlar tespit edilip ihtiyaçları doğrultusunda özel eğitim planı belirlenir. Çocuğa değerlendirme sonrasında özel eğitim, psikolojik danışmanlık, ergoterapi, dil konuşma terapisi, oyun terapisi gibi eğitsel programlar uygulanmalıdır. Bu eğitsel programlar uygulanmadan çocuk kendi haline bırakıldığında yetersizlik artarak devam edebilir. Özel öğrenme güçlüğü kendi kendine geçebilecek bir durum değildir.

Disleksi (Okuma Bozukluğu) Nedir?

Disleksi, zeka düzeyine bağlı olmadan normal veya normal üstü zekaya sahip bireylerde rastlanabilen, kendisini okuma güçlüğü olarak gösteren nörogelişimsel bir bozukluktur.Kimi zaman disleksili bireylerin akademik başarısızlıklarında zeka düzeylerine vurgu yapılsa da yukarıda da belirttiğimiz gibi çocuğun zeka düzeyinin düşük olduğunu göstermez.

DSM V’te Disleksi Tanı Kriterleri

  • Sözcük okumanın yanlış ya da yavaş ve çok çaba gerektiriyor olması (Örneğin, tek tek sözcükleri yüksek sesle okurken, yanlış ya da yavaş ve duraksayarak okur, sıklıkla sözcükleri kestirir, sözcükleri seslendirmede güçlükler yaşar).
  • Okunanın anlamını anlama güçlüğü (örn.düzyazıyı düzgün okuyabilir ancak sırayı,ilişkileri,çıkarımları ya da derin anlamları anlamaz).
  • Harf harf söyleme/yazma güçlükleri (ünlü ya da ünsüz harfleri ekleyebilir, çıkarabilir, ya da bunların yerini değiştirebilir).
  • Yazılı anlatım güçlükleri(örn.cümleler içinde birden çok dilbilgisi ya da noktalama yanlışı yapar; paragraf düzenlemesi kötüdür; görüşlerinin yazılı anlatımı açık değildir).

Bu kriterler ışığında, disleksili  bireylerin şu gibi temel konularda sorunlar yaşadıklarını söyleyebiliriz;

  • Yavaş, aksayan, söylem bozukluklarına sahip bir okuma deneyimi.
  • Okuduğu bir metinden sonra metinle, olay akış sırasıyla, detaylarla ilgili anlama sorunları.
  • Günlük konuşmada (kitap yerine kipat gibi) fonolojik dilsel sorunlar.
  • Yazılı anlatımda çeşitli düşünsel veya dilbilgisel bozukluklar.

Disleksinin Tanılanması

Disleksi, okumaya bağlı bir bozukluk olduğu için genellikle ilköğretimin ilk 2 sınıfında öğretmenler veya aileler tarafından okuma yazmayı öğrenmede zorlanmalara bağlı olarak fark edilir. Ancak disleksinin daha erken tanılanması mümkündür. Özgül öğrenme güçlüğü olan çocuklar  erken çocukluk döneminde çeşitli belirtiler gösterirler. Erken dönemde tanılanması , uygun müdahale yöntemlerinin belirlenmesi ve uygulanması ilerleyen süreçte okul hayatında yaşıtları ile arasındaki farkın kapanması açısından oldukça önemlidir.

Bunun yanı sıra birçok disleksili birey disleksiye sahip olduğunu yetişkinliğinde fark etmektedir. Zaman içerisinde sahip oldukları öğrenme güçlüğü paralelinde eğitim alamayan bireyler başarısız olarak akademik yaşamın dışına atılmaktadırlar. Bu sebeple öğretmen ve ailelerin disleksinin erken çocukluk dönemindeki belirtilerine karşı duyarlı olmaları,disleksi belirtileri olan bireylerin  tanılanması ve yaşadıkları güçlüklere göre belirlenmiş uygun eğitim sürecine dahil olmaları önem taşır.

Diskalkuli (Matematik Öğrenme Güçlüğü ) Nedir?

Zeka düzeyinde belirgin bir problem olmadığı halde matematiksel işlemleri gerçekleştirmede güçlük yaşanmasıdır. Çeşitli ülkelerde okul çağı çocukları üzerinde yapılan taramalarda matematik öğrenme güçlükleri yaşayan öğrenci oranının %3-%14 arasında olduğu rapor edilmektedir.

Matematik öğrenme güçlüğü yaşayan öğrencilerde gözlemlenen yaygın davranışsal belirtiler şunlardır;

  • -Rakamları ezberlemede güçlük çekme
  • -Sayı içeren etkinliklerde rahat olamamak
  • -Saat okumakta zorlanmak
  • -Şekilsel ve göreceli büyüklükleri algılamada zorluk yaşama
  • -Para üstü verirken şaşırmak
  • -Matematiksel işlemleri çözerken yavaş olma
  • -Gün, hafta, yıl, mevsimler gibi konuları öğrenirken zorlanma
  • -Sayı gereçlerinin kullanmak yerine parmak hesabı yapma

Disgrafi (Yazma Güçlüğü)

Özellikle ilkokul yıllarında fark edilen bir güçlüktür. Okunaksız el yazısı belirtilerin başında gelmekle beraber yazma güçlüğü çeken çocuklar aşağıdaki davranışsal belirtileri göstermektedirler;

– Sayıları ve harfleri ters yazma
– Yazı yazarken bazı sesleri yazmama ( “portakal” yerine “portkl” gibi )
– Kelimenin ortasında bazı harfleri büyük harfle yazma ( “oYuncak” gibi )
– Yazım ve noktalamaya dikkat etmeden yazma
– Kelimelerin arasında boşluk bırakmadan yazma ( “Bugünparktaoynadım” gibi )

Çocuğunuzda bu belirtileri görüyorsanız göz ardı etmeden mutlaka bir uzmana başvurunuz. Çocuğunuz akademik olarak başarılı olabilir, ancak yazma ile ilgili bir güçlük yaşıyor olabilir. Bu güçlük bir uzman tarafından değerlendirildikten sonra çocuğun güçlüğü yaşadığı boyut dikkate alınarak çoçuğa uygun eğitim verilmelidir.